MİTRA KADIN SAĞLIĞINA HOŞGELDİNİZ, Beden, Zihin ve Ruh bütünlüğü saglıklık halidir.

BİOFEDBACK

Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemi, normal doğum sonrasında ya da yapısal nedenlerle vajende meydana gelen deformasyona bağlı olarak ortaya çıkan cinsel işlev bozukluklarında, idrar kaçırma durumlarında, hafif derecedeki rahim sarkmalarında, vulvadini (kadın genital dış bölgesi ağrısı), ağrılı ilişki (disparoni), cinsel işlev bozukluğu (vajinal gevşeklik, hissizlik vb.) ve vajinismus (ilişkiye girememe) tedavisinde kullanılır. Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemi ile idrar kaçırmanın yanı sıra ağrılı ilişki, vajinismus, cinsel fonksiyon bozukluğu (orgazm sorunu, vajinal gevşeklik, hissizlik vb.) gibi problemlerde %70-85 arasında başarı sağlamaktadır.

Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemiyle ameliyatsız, yan etkisiz bir şekilde tedavi sağlanmaktadır.

Biofeedback Kegel Egzersiz tedavisi, vajene uygulanan bir sistem aracılığıyla kadının sorunlarına göre vajen bölgesindeki kaslarının güçlendirilmesini ve bu kasların doğru ve koordineli çalışmasını sağlayan son dönem tedavi yöntemidir. Bu şekilde kadının vajen bölgesinin dış 1/3’ündeki kaslarını hissetmesi ve onları çalıştırması öğretilir. Böylece o kasların güçlenmesi ve gelişmesi sağlanır. Pelvik tabandaki destek arttığı için, o bölgenin gücü de arttırılmış olur.

Biofeedback Kegel egzersiz tedavisi bir sistem aracılığıyla yapılır. Sistem, vajinal bölgeye uygulanır ve egzersiz programı düzenlenir. Uygun vakalarda biofeedback tedaviye alınan hastaların seansları yaklaşık 15-20 dakika sürmektedir. Hastanın durumuna, sorunun derecesine, hastanın seanslara katılma sıklığına ve motivasyonuna bağlı olarak tedavi 1-2 seans uygulanabildiği gibi daha fazla seans da gerekebilir. Biofeedback Kegel egzersiz tedavisi ile idrar kaçırma ve cinsel işlev bozukluğu olan uygun vakalarda ameliyatsız ve yan etkisiz bir şekilde sonuç alınmaktadır. Normal doğum yapanlarda son aylarda bebeğin ağırlığının annenin çatı bölgesindeki kas ve bağlara yüklenmesi ve normal doğumun o bölgede yaptığı deformasyon sonucu yaş ilerledikçe idrar kaçırma, vajende sarkma veya cinsel fonksiyon bozukluğu (hissizlik, vajeni bol hissetme vb.) olabilir. Lohusalık döneminden sonra Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemi ile o bölgedeki kaslar güçlendirilerek ilerleyen yıllarda yaşanabilecek sorunların önüne geçilmektedir. Cinsel fonksiyon bozukluğu (vajinal gevşeklik, hissizlik vb.) olan kadınlarda da Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemi ile ameliyata gerek kalmadan sonuç alınmaktadır. Biofeedback Kegel egzersiz tedavi yöntemi ile kadının o bölgesindeki kaslarının koordineli çalışması sağlanarak güçlendirilir ve vajinanın daralması ve kanlanması artırılır. Bu da cinsel fonksiyon bozukluğunun çözümü yolunda bir tedavi şekli olarak bize yardımcı olur.

FES ile Vajina Daraltma

Elektrik stimülasyonu pelvik taban kas kuvvetini arttırmak için etkin bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Çok düşük doz elektrik akımı ile alt pelvis kaslarına özel bir stimülatör yardımıyla yüzeysel elektrotlar kullanılarak akım verilmesidir. Elektrik stimülasyonu yöntemi olarak alçak ve orta frekanslı akımlar, düz veye kesikli galvanik stimülasyon, faradik stimülasyon, TENS ve enterferansiyel akım uygulamaları yapılabilmektedir. Doz ve süre hastaya göre ayarlanmaktadır. Bu düşük doz elektrik akımları pelvik taban kaslarını kuvvetlendirir ve sinirlerin uyarısını düzenler.

Lazer Biofeedback

Kadınlarda vajinal genişleme genital bölgede, doğum ya da pelvik taban (aşk kasları) kaslarının gevşemesine bağlı olarak ortaya çıkan bir sıkıntıdır. Genişleme ve sarkmalar nedeniyle oluşan ve cinsellikten zevk alamama, cinsel isteksizlik, boşalma-orgazm sorunlarına neden olan vajinal genişleme biofeedback cihazı ve lazer uygulamaları ile tedavi edilmektedir. Kadınlarda genital bölgenin genişlemesinin neden olduğu cinsel isteksizlik ve haz alamama sorununu gidermek için genital estetik uygulamalarına cinsel terapi seansları eklenir. Cinsel terapilerde, çiftlere güzel ilişki sanatı öğretilmektedir. Bu uygulamaları öğrenmek ve uygulamak ilerleyen yaşlarda idrar kaçırma, sarkma problemlerini de engellemektedir.

Ameliyatsız Vajina Daraltma

Kadınlarda vajinal genişleme, zor doğumlara ya da pelvik taban (aşk kasları) kaslarının kullanılmamasına, bu kasların zayıf olmasına ve gevşemesine bağlı olarak ortaya çıkar. 

Genişleme ve sarkmalar nedeniyle oluşan  cinsellikten zevk alamama, cinsel isteksizlik, boşalma-orgazm sorunlarına karşı, ameliyatsız olarak vajinal cone uygulamaları,  biofeedback cihazı ile vajina  kaslarının güçlendirilmesi ve lazer uygulamaları ile  tedavi edilebilmektedir.

Bu tedavilere ek olarak cinsel terapi uzmanları tarafından cinsel danışmanlık verilebilir. Kadın-erkek farkları ve de birlikte güzel ilişki sanatı öğretilir.

Ayrıca bu tür uygulamaları öğrenmek ve yapmak  ilerleyen yaşlarda vajinal genişleme, idrar kaçırma, sarkma problemlerini de engellemektedir.

Bu konu ile ilgili neler yapılmaktadır;

  • LAZER Uygulamaları -Ameliyatsız vajina daraltma
  • HIFU Uygulamaları- Ameliyatsız yoğunlaştırılmış USG dalgaları ile vajina daraltma
  • FES ile vajinanın aşk kaslarının güçlendirilip, geliştirilmesi ve vajina daraltma
  • BİOFEDBACK Uygulamaları ile vajinanın (aşk kaslarının) güçlendirilip geliştirilmesi ve vajina daraltma
  • VAJİNAL CONE Uygulamaları, vajinanın (aşk kaslarının)güçlendirilip geliştirilmesi ve vajina daraltma (Uzak Doğu’da ve Rusya’da çok yaygın kullanılmaktadır.)
  • KEGEL Egzersiz eğitimlerinin düzenlenmesi ve öğretilmesi

HIFU Uygulaması

Güncel geliştirilmiş HIFU tekolojisi üzerine kurulmuş en yeni vajinal daraltma uygulamasıdır. Tamamen non-invaziv ve ultrasonik bir uygulamadır. USG teknolojisi kullanılmaktadır. Vajinanın mukoza altındaki katlarda, termal hasar sayesinde vücudun kendi kolajen sentezini uyarır. Bu, güçlü bir sıkılaştırıcı etkiye sahiptir . Çünkü HIFU ultrasonik enerji ile mukoza altı ve lamina propria katlarında 3mm. ve 4.5mm. derinliklerde etki ederken, mukoza hasarı kesinlikle oluşturmadan vajinal sıkılaştırma etkisini non-invaziv olarak yapabilen tek teknolojidir. Non-Invaziv, mukoza hasarı yapmaz, anestezi gerektirmez.

VAJİNAL CONE Uygulamaları

VAJİNAL CONE Uygulamaları, vajina ve aşk kaslarının güçlendirilip geliştirilmesi ve vajina daraltma (Uzak Doğu’da ve Rusya’da çok yaygın kullanılmaktadır.)

Vajinal koni: Koniler, AŞK KASLARINI yani pelvik taban kaslarını güçlendirme kullanılır. Etki mekanizması: Pelvis taban kasında güçlü kasılmalara neden olarak pelvis kas gücünü arttırmak amaçlanır. Vajina daralmasını sağlamak. Tedavinin temeli, istemli ya da istemsiz pelvis taban kasılmalarıyla bir biofeedback duygusu oluşturma esasına dayanır. Konilerin Ağırlığı 20 gr.’dan 100 gr.’a kadar değişmektedir.

  • Tedaviye vajinada taşınabilen en hafif koni ile başlanır.
  • Koni vajinaya yerleştirilir ve koninin düşmemesi için hasta pelvis taban kasını kasar. Hasta yanlış kasını kastığı zaman koni vajinadan düşer.
  • Koni günde 3 kez 20 dk. Süreyle taşınabildiğinde ağırlığı kademeli olarak artırılır.
  • Koniler uygulandıkça aşk kasları güçlenecektir. Vajina daralacak kanlanma artacaktır. Daha mutlu ve doyumlu cinsel hayat olacaktır.

Fizyoterapi ve Pelvik Taban Rehabilitasyonu

Pelvik taban, leğen kemiği içerisinde bulunan mesane, rektum ve üreme organlarını destekleyen kas, bağ ve fasyadan oluşan hamak şeklinde bir yapıdır  . Pelvik taban kasları coccygeus, levator ani ve piriformis olarak adlandırılır. Pelvik tabanda idrar yolu, anüs ve vajina gibi yapılar bulunur ve pelvik tabanın sağlığı bu yapıların fonksiyonunu etkiler.

Pelvik taban egzersizleri, bu kasları güçlendirmek ve pelvik taban fonksiyon bozukluklarını önlemek veya tedavi etmek için yapılır. Pelvik taban fonksiyon bozuklukları arasında idrar kaçırma, organ sarkmaları, vajinismus, orgazm sorunu gibi cinsel fonksiyon bozuklukları sayılabilir . Pelvik taban egzersizleri hem kadınlar hem de erkekler için faydalıdır.

Pelvik taban egzersizleri nasıl yapılır?

Pelvik taban egzersizleri yapmak için öncelikle pelvik taban kaslarını tanımak gerekir. Bu kaslar idrar yaparken veya gaz çıkarmaya çalışırken kullandığımız kaslardır. Bu kasları sıkıp gevşeterek egzersiz yapabiliriz. Bu egzersize Kegel egzersizi denir.

Kegel egzersizi yapmak için şu adımları izleyebilirsiniz:

- İdrar yaparken idrar akışını durdurmaya çalışın. Bu şekilde pelvik taban kaslarınızı hissedin. Bu kasları sıkıp bırakarak idrar akışını kesip başlatın. Bu işlemi birkaç kez tekrarlayın. Ancak bu işlemi sadece pelvik taban kaslarınızı tanımak için yapın. Sık sık idrar yaparken Kegel egzersizi yapmak mesane enfeksiyonu riskini artırabilir.
- İdrar yapmadığınız bir zamanda pelvik taban kaslarınızı sıkın ve 3-5 saniye tutun. Sonra gevşeyin ve 3-5 saniye dinlenin. Bu işlemi 10 kez tekrarlayın. Bu bir set oluşturur. Günde 3 set yapabilirsiniz.
- Pelvik taban kaslarınızı hızlı hızlı sıkıp bırakın. Bu işlemi 10 kez tekrarlayın. Bu da bir set oluşturur. Günde 3 set yapabilirsiniz.
- Pelvik taban kaslarınızı sıkarken aynı zamanda karın, kalça ve bacak kaslarınızı da sıkın. 3-5 saniye tutun ve sonra gevşeyin. Bu işlemi 10 kez tekrarlayın. Bu da bir set oluşturur. Günde 3 set yapabilirsiniz.

Kegel egzersizlerini istediğiniz zaman ve yerde yapabilirsiniz. Otururken, ayakta dururken veya yatarken yapabilirsiniz. Egzersizleri yaparken nefesinizi tutmayın, normal nefes alıp verin.

Kegel egzersizlerinin resimli anlatımı için  veya  numaralı kaynaklara bakabilirsiniz.

Pelvik taban egzersizlerinin faydaları nelerdir?

Pelvik taban egzersizleri pelvik taban kaslarını güçlendirerek aşağıdaki faydaları sağlar:

- İdrar kaçırma sorununu azaltır veya önler. Hem stres tipi (hapşırma, öksürme, gülme gibi durumlarda) hem de sıkışma tipi (idrar yapma ihtiyacı hissedildiğinde) idrar kaçırma için etkilidir.
- Organ sarkmalarını azaltır veya önler. Pelvik taban kasları zayıfladığında mesane, rahim veya rektum aşağı doğru sarkabilir. Bu durum ağrı, basınç hissi, idrar yapma veya dışkılama güçlüğü gibi sorunlara neden olabilir. Pelvik taban egzersizleri bu organlara destek sağlayarak sarkmayı engelleyebilir.
- Cinsel fonksiyon bozukluklarını azaltır veya önler. Pelvik taban kasları cinsel ilişki sırasında vajina ve penisin sıkılığını ve kan akışını etkiler. Pelvik taban egzersizleri bu kasları güçlendirerek vajinismus, orgazm sorunu, ereksiyon sorunu gibi cinsel problemleri çözebilir veya iyileştirebilir .
- Doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır. Pelvik taban egzersizleri hamilelik ve doğum sırasında zorlanan pelvik taban kaslarının toparlanmasına yardımcı olur. Ayrıca doğum sırasında pelvik taban kaslarını gevşetmeyi kolaylaştırır.

Pelvik taban egzersizleri yaparken nelere dikkat edilmelidir?

Pelvik taban egzersizleri yaparken aşağıdaki noktalara dikkat etmek gerekir:

- Pelvik taban kaslarını doğru şekilde tanımak ve sadece bu kasları çalıştırmak önemlidir. Karın, kalça, bacak veya yüz kaslarını gereksiz yere germemek gerekir.
- Egzersizleri düzenli olarak yapmak faydayı artırır. Günde en az 3 set yapmak ve bunu bir alışkanlık haline getirmek gerekir.
- Egzersizleri yaparken nefesinizi tutmamak, normal nefes alıp vermeye devam etmek gerekir.
- Egzersizleri yaparken idrar yapmamak, mesaneyi tamamen boşalttıktan sonra yapmak gerekir. Aksi takdirde mesane enfeksiyonu riski artabilir.
- Egzersizlerin etkisini görmek için birkaç hafta veya ay sabretmek gerekir. Egzersizleri bırakmadan önce doktorunuza danışmak gerekir.
- Egzersizlerin yanlış yapılması veya aşırı yapılması pelvik taban kaslarında ağrı, spazm veya yorgunluk gibi sorunlara neden olabilir. Bu durumda egzersizleri bırakmak ve doktorunuza başvurmak gerekir.

Pelvik taban egzersiz aleti nedir?

Pelvik taban egzersiz aleti, pelvik taban kaslarını çalıştırmak için kullanılan bir cihazdır. Bu cihaz vajina veya anüs içine yerleştirilir ve elektrik akımı ile kasları uyarır. Bu şekilde pelvik taban kaslarının güçlenmesi ve fonksiyon bozukluklarının tedavisi amaçlanır.

Pelvik taban egzersiz aletinin faydaları şunlardır:

- Pelvik taban kaslarını doğru şekilde tanımak ve çalıştırmak zor olan kişilere yardımcı olur.
- Pelvik taban egzersizlerini düzenli olarak yapamayan kişilere alternatif bir yöntem

 

PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU NEDİR?

 

Pelvik taban denilen bölge; leğen kemiğimizin altını kapatıp kaplayan kaslar, bağ dokusu, kan damarları, sinir, kemik ve ligamanlardan oluşmaktadır. Trombolin ya da hamağa benzetilmektedir.                                     

Pelvik tabanın açılabilme, kapanabilme, destekleme, ve cinsellik fonksiyonları vardır. Bu fonksiyonları gerçekleştirmede en önemli rol alan tek aktif yapı pelvik taban kaslardır.

Pelvik taban kasları kuvvetli değillerse tam kapanma olmadığından idrarımızı (üriner inkontinans ) ve büyük abdestimizi kaçırma (fekal inkontinans) problemleri, pelvik taban kaslarıistemli bir şekilde gevşeyemediğinde de tam açılma olmadığından idrarı boşaltamama (retansiyon), kabızlık (konstipasyon) ve cinsel birliktelikte ağrı(disparoni) problemleri gibi problemler görülmektedir.

Pelvik tabanın destekleme fonksiyonu bozulduğunda bu yapının desteklediği organlarda sarkmalar ve fıtıklaşmalar (rektosel, sistosel vb.) oluşmaktadır. Zayıf pelvik taban kasları olan kişilerde bu rahatsızlıklar görülür ve bu kaslarında da aşağıya doğru bombeleşme oluşur.

Pelvik tabanda sinirler, kaslar ve bağdokusunda problemler oluştuğunda kadınlarda cinsel birliktelikte ağrı (disparoni) ve orgazm bozuklukları görülmektedir.

Pelvik taban fonksiyon bozukluğunun tipine göre uygulanacak tedavi yöntemleri değişmektedir.Fakat PTD’nun tipi ne olursa olsun pelvik tabana fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları mutlaka yapılmalıdır.

Pelvik taban kaslarına (PTK) yapılan değerlendirmelerden sonra bu kasların fonksiyonel durumuna karar verilir. Pelvik taban kasları fonksiyonel durumlarına göre 4’e ayrılır. Bu dört durumun tedavisinde uygulanan fizyoterapi yöntemleri birbirinden farklıdır. Pelvik taban kas egzersizleri: Pelvik taban kaslarının fonksiyonel durumuna göre (4 adet fonksiyonel durum) ne tip pelvik taban egzersizleri verileceğine karar verilir. Pelvik taban kaslarının durumuna göre kuvvetlendirme, gevşeme, koordinasyon ve endurans egzersizlerinden hasta için uygun olan bir egzersiz reçetesi hazırlanır.

 

STRES (AKTİVİTEYE BAĞLI) ÜRİNER İNKONTİNANS NEDİR ?

Stres üriner inkontinans efor,fiziksel zorlanma,koşma,hapşırma veya öksürme ile istemsiz  idrar kaçırma olarak tanımlanır.

 

STRES ÜRİNER İNKONTİNANS NEDENLERİ

·          Zayıf pelvik taban kasları ve ligamentleri

·          Gebelik / Gebelik sayısı

·          Vajinal doğum

·          Aletli doğum (vakum veya forseps)

·          Aşırı kilolu olma

·          Kronik kabızlık

·          Yaşlanma

·          Menopoz

 

Kadınlarda en sık görülen inkontinans tipi olan stres üriner inkontinans,tüm şiddet düzeylerinde kadınların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.Bu yaygın tablonun önleme ve tedavisinde yapılacak genel değerlendirmeler ve pelvik taban değerlendirmesi ile başta pelvik taban kas egzersizleri olmak üzere size özel olarak egzersizler planlanır.

 

  PELVİK ORGAN PROLAPSUSU (SARKMASI)

Pelvis içindeki organların aşağıya doğru vajinal kanala ve kanal dışına doğru yer değiştirmesidir.Pelvik organları yerinde tutan kas, ligaman (bağ) ve fasyanın (dokuları destekleyen bağ doku kompleksi) zayıflaması sonucu gelişir. Sistosel,rektosel,enterosel ve uterus prolapsusu gibi çeşitleri vardır.

Semptomları;

• Vajina veya belin alt kısmında aşağı doğru çekilme hissi

• Vajinada veya vajina dışında şişkinlik hissi

• Yavaşlamış idrar akışı, mesaneyi tam olarak boşaltamama hissiyatı, sık veya sıkışarak idrara gitme ve gülme hapşurma ile idrar kaçırma gibi üriner belirtiler

• Barsakları boşaltmada zorluk veya boşaltabilmek için vajinaya baskı yapma isteği gibi barsaklarla ilgili belirtiler

• Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık

Pelvik organ sarkmasına ne sebep olur?

Pelvik organları destekleyen, pelvik sinir, bağ ve kas hasarının başlıca sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Gebelik ve doğum vajen ve destek dokuların zayıflamasında ana neden olarak düşünülmektedir.

• Yaşlanma ve menapoz pelvik taban yapılarının daha da zayıflamasına neden olur.

• Pelvik taban üzerinde artmış basınca neden olan fazla kilo, kronik öksürük, ağır kaldırma, kronik kabızlık ve fazla ıkınma gibi durumlar .

Bu  tablonun önleme ve tedavisinde yapılacak genel değerlendirmeler ve pelvik taban değerlendirmesi ile başta pelvik taban kas egzersizleri olmak üzere size özel olarak egzersizler planlanır.Pelvik taban kas egzersizleri pelvik taban kas kuvvetinizi arttırır ve prolapsus seviyelerini düşürüp yaşam kalitenizi arttırır.

 

 PELVİK ORGAN PROLAPSUSU (SARKMASI)

Pelvis içindeki organların aşağıya doğru vajinal kanala ve kanal dışına doğru yer değiştirmesidir.Pelvik organları yerinde tutan kas, ligaman (bağ) ve fasyanın (dokuları destekleyen bağ doku kompleksi) zayıflaması sonucu gelişir. Sistosel,rektosel,enterosel ve uterus prolapsusu gibi çeşitleri vardır.

Semptomları;

• Vajina veya belin alt kısmında aşağı doğru çekilme hissi

• Vajinada veya vajina dışında şişkinlik hissi

• Yavaşlamış idrar akışı, mesaneyi tam olarak boşaltamama hissiyatı, sık veya sıkışarak idrara gitme ve gülme hapşurma ile idrar kaçırma gibi üriner belirtiler

• Barsakları boşaltmada zorluk veya boşaltabilmek için vajinaya baskı yapma isteği gibi barsaklarla ilgili belirtiler

• Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık

Pelvik organ sarkmasına ne sebep olur?

Pelvik organları destekleyen, pelvik sinir, bağ ve kas hasarının başlıca sebepleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Gebelik ve doğum vajen ve destek dokuların zayıflamasında ana neden olarak düşünülmektedir.

• Yaşlanma ve menapoz pelvik taban yapılarının daha da zayıflamasına neden olur.

• Pelvik taban üzerinde artmış basınca neden olan fazla kilo, kronik öksürük, ağır kaldırma, kronik kabızlık ve fazla ıkınma gibi durumlar .

Bu  tablonun önleme ve tedavisinde yapılacak genel değerlendirmeler ve pelvik taban değerlendirmesi ile başta pelvik taban kas egzersizleri olmak üzere size özel olarak egzersizler planlanır.Pelvik taban kas egzersizleri pelvik taban kas kuvvetinizi arttırır ve prolapsus seviyelerini düşürüp yaşam kalitenizi arttırır.

                             

AŞIRI AKTİF MESANE NEDİR ?

 Aşırı aktif mesane,idrarı yetiştirememe duygusunun çok sayıda gündüz ve gece idrar yapma ile birlikte olması ve bazen idrar kaçırmanın da buna eşlik etmesidir.

Belirtileri;

  • Ani idrar yapma ihtiyacı ve bunun erteleyememe sıkıntısı
  •  Tuvalete yetişememe sonucu istemsiz idrar kaçırma
  • Normalden daha sık idrar yapma ihtiyacı (günde 8'den fazla idrar yapmak)
  • Gece idrar yapma ihtiyacı ile uyanma (Gece 1-2 kez idrar yapma ihtiyacı ile uyanma)

 

Aşırı aktif mesane kadınların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.Bu yaygın tablonun önleme ve tedavisinde yapılacak genel değerlendirmeler ve pelvik taban değerlendirmesi ile başta mesane eğitimi ve pelvik taban kas egzersizleri olmak üzere size özel olarak rehabilitasyon programı planlanır.

 

ÇOCUKLARDA PELVİK TABAN FİZYOTERAPİSİ

 

Çocuk ürogenital ve/veya anorektal bozukluklarında uygulanacak fizyoterapi yöntemleri yetişkinlerden çok da farklı değildir. Fizyoterapi yine ürogenital veya anorektal sistem veya her iki sistemin fonksiyonlarını başlatmayı, arttırmayı veya azaltmayı amaçlar. Ancak verilen eğitim çocuğun problemine, yaşına, karakterine ve sevdiği oyunlara göre modifiye edilir.

 

Çocuğun semptom ve tetkiklere yönelik bilgiler fizyoterapi programının belirlenmesinde çok ciddi bir öneme sahiptir. Mutlaka bütüncül bir bakışla değerlendirilmesi gerekmektedir. Çocuk ile ihtiyaç veya şikayetleri hakkında fikir alışverişinde bulunulup, yakın ve uzak hedefler belirlenir.

 

Pelvik taban kas eğitimi çok sayıda erkek üriner ve seksüel problemlerinde faydalıdır ve yaşla ilişkili olarak gerçekleşebilen genitoüriner fonksiyonel gerilemelerin önlenmesinde yararlı olabilmektedir.

 

Çocuklarda yapılan değerlendirmeler sonrasında semptomları azaltmak için nöromodülasyon, kuru yatak çalışmaları, enürezis alarmları, kataterle boşaltma yöntemleri, katetersiz boşaltma yöntemleri, yaşam stili değişiklikleri, mesane eğitimi, elektrik stimülasyonu, biyofeedback eğitimi, manuel teknikler, konnektif doku mesajı, kinezyobantlama, pelvik taban kas egzersizleri gibi farklı yöntemler kullanılabilmektedir.

 

ERKEKLERDE PELVİK TABAN FİZYOTERAPİSİ

 

Pelvik taban kasları erkeklerde genitoüriner sağlık için hayati öneme sahiptir.

 

Pelvik taban kas eğitimi, prostat cerrahisini takiben oluşan stres üriner inkontinans (idrar kaçırma), aşırı aktif mesane, işeme sonrası damlatma, erektil disfonksiyon, prematüre ejakülasyon (erken boşalma) ve levator ani kasının spazmından kaynaklanan pelvik ağrı gibi problemler meydana gelebilmektedir.

 

Hastaların fonksiyon bozukluklarının saptanması ve uygun tedavi yönteminin belirlenmesinde ayrıntılı değerlendirme gerekmektedir.

 

 

Hastalarda yapılan değerlendirmeler sonrasında semptomları azaltmak için kataterle boşaltma yöntemleri, katetersiz boşaltma yöntemleri, yaşam stili değişiklikleri, mesane eğitimi,  elektrik stimülasyonu, biyofeedback eğitimi, manuel teknikler, konnektif doku mesajı, kinezyobantlama, pelvik taban kas egzersizleri gibi farklı yöntemler kullanılabilmektedir.

 

Pelvik taban kas eğitimi çok sayıda erkek üriner ve seksüel problemlerinde faydalıdır ve yaşla ilişkili olarak gerçekleşebilen genitoüriner fonksiyonel gerilemelerin önlenmesinde yararlı olabilmektedir.

GEBELİK ÖNCESİ VE SONRASINDA FİZYOTERAPİ

GEBELİKTE VE GEBELİK SONRASI DÖNEMDE   PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU

 

Gebelik ve vajinal doğum ,üriner ve fekal inkontinans(idrar ve dışkı kaçırma) ve genital prolapsus (sarkma) gibi pelvik taban problemlerinin gelişimi ile ilişkilidir.Bunun yanısıra pelvik eklem disfonksiyonları ve pelvik ağrı gebelikte ve gebelik sonrasında yaygın olarak görülen pelvik problemlerdir.

 

Pelvik taban kas eğitimi,kas tonusu,kuvveti,koordinasyonu ve dayanıklılığını iyileştirerek üriner inkontinans şikayetlerini azaltır.Kas kuvvetlendirme çalışmalarında biyofeedback,elektrik stimülasyonu veya vajinal konlardan destek alınabilir.Bu nedenle,gebeliğin ilerleyen dönemlerinde ve doğum sonrası dönemde inkontinansı önlemek ve inkontinansı olan kadınlarda ise tedavi etmek amacıyla gebelikte pelvik taban kas egzersizleri yapılmalıdır.

 

Ayrıca pelvik tabanın doğumda önemli bir fonksiyonu vardır; bebeğin doğum kanalından kolayca geçebilmesi için mümkün olduğunca gevşek olmalı,ayrıca idrar tutmayı engelleyecek kadar da güçlü olmalıdır. Dolayısıyla gebenin, hamilelik süresince pelvik taban kaslarından haberdar olup bir pelvik taban fizyoterapistiyle birlikte bu kasları doğru zamanda gevşetmeyi öğrenip kuvvetlendirmesi son derece önemlidir. Dolayısıyla gebelikte ve/veya gebelik sonrasında gebelerde/annelerde pelvik problemlerin gelişimini önlemek ve/veya tedavi etmek için pelvik taban fizyoterapistiniz tarafından kapsamlı bir değerlendirmeyi takiben bireye özel egzersizler uygulanır.

 

HAMİLELİKTE EGZERSİZ YAPMAK NEDEN ÖNEMLİDİR ?

Egzersiz , hamilelik döneminde de sağlığı korumak için esastır.

Yapılan araştırmalarda hamilelik döneminde egzersiz yapmanın kontraendikasyonları dışında riskli olmadığını göstermektedir. Aksine egzersizin hem anne hem de bebek için birçok faydası vardır.

GEBELİKTE EGZERSİZİN AMAÇLARI

·          Fiziksel kondisyonun korunması

·          Postür bozukluklarının önlenmesi

  •        Sırt/bel ağrısının azaltılması
  •        Gebelikte idrar kaçırma şikâyetini azaltılması

·          Dolaşım ve sindirim işlevlerinin düzenlenmesi

·          Maternal (annenin) kilo kontrolünün sağlanması

·          Doğum için gereken kas aktivitesinin desteklenmesi

·          Doğum sırasında olası komplikasyonların azaltılması

·          Doğum süresinin kısaltılması

·          Gestasyonel (hamilelik) diyabetin önlenmesi

·          Postnatal (doğum sonrası) iyileşmenin hızlandırılması

·          Sosyal etkileşiminin sağlanması

·          Sosyal ve psikolojik açıdan iyilik hissinin arttırılması

GEBELİKTE EGZERSİZİN KAPSAMI

·          Postür eğitimi ve doğru vücut mekaniklerinin öğretilmesi

·          Kuvvetlendirme eğitimi (üst ekstremite, alt ekstremite, abdominal)

·          Pelvik taban rehabilitasyonu

·          Kardiovasküler enduransın korunması için aerobik egzersiz programı

·          Ödem, varis ve krampları önlemek için kuvvetlendirme ve eğitim

·          Gevşeme ve solunum tekniklerinin öğretilmesi

Egzersiz programı, doktorunuzdan onay aldıktan sonra 13-15. haftadan itibaren detaylı bir değerlendirme yapıldıktan sonra fizyoterapist eşliğinde kişiye özel olarak uygulanmaktadır.

 

GEBELİKTE YAPILAN EGZERSİZİN YARARLARI

Gebelik sırasında kadın vücudunda doğal adaptasyonlar ve değişiklikler meydana gelir.Vücutta oluşan çeşitli değişiklikler,gebelik ve doğum, anne ve çocuğun gelecekteki iyilik halini belirleyebilmektedir.Kimi zaman zorlu geçen bu süreçte uygun düzenli egzersizin gebe, bebek ve bebeğin gelecekteki yaşamı için birçok olumlu etkisinin olduğu kanıtlanmıştır.

·        Obez olan veya olmayan kadınlarda gestasyonel diyabet riskinin azaltır.

·        Yağsız kas kütlesi ve kas kuvvetini arttırır.

·        Preeklampsi,hipertansiyon ve sezaryen oranlarını azaltır.

·        Doğum için gereken kas aktivitesini destekler.

·        Doğumu kısaltmaya yönelik potansiyelin geliştirilmesine yardımcı olur.

·        Doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır.

·        Genel iyilik halinin artmasını sağlar.

·        Uykunun düzenlenmesine yardımcı olur.

·        Anksiyetenin azalmasını sağlar.

·        Kemik yoğunluğu kaybını azaltır.

·        Bel ağrısı ve diğer fiziksel rahatsızlıkların azalmasına yardımcı olur.

·        Kilo kontrolünü sağlar.

Ancak gebe olmayan populasyona kıyasla gebelikte yapılan egzersizlerde dikkate alınması gereken özel noktalar vardır.

 

GEBELİKTE VE GEBELİK SONRASI DÖNEMDE DİASTAZİS RECTİ ABDOMİNİS

(KARIN KASLARININ AYRILMASI)

        Hamilelik ve doğum kadın için eşşiz bir deneyimdir ve vücutta bir dizi olağanüstü değişimler meydana gelir. Doğum sonrasında annenin karın kaslarındaki değişim bunlardan biridir.Karın kaslarının ayrılması (Diastazis Recti  Abdominis) hem gebelikte hem de gebelik sonrasında kadınları yaygın olarak etkileyen bir sağlık sorunudur.

Karın kaslarındaki değişim hamilelikte hormonal olarak başlar.Bazı hormonlar vücudu hamileliğe ve doğuma hazırlamak için eklemlerin, kas ve bağ dokusunun yeterli şekilde esnemesini sağlar. Bu esneme karın kaslarında da meydana gelir. Artan rahim hacmi için karın kaslarının bu şekilde yana açılması ve bu bağın esnemesi bebeğin karna yerleşmesi için fizyolojik bir süreçtir. Bu kaslar arasındaki ayrılma yaklaşık olarak gebeliğin 2.üç ayında  başlar ve doğuma kadar devam eder. Kadınların çoğunda karın ayrılması doğum sonrası dönemde kendiliğinden düzelebilmektedir.Kendiliğinden düzelmeyen kişilerde cerrahi veya cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.

Karın kaslarının ayrılmasına ; gebelik,sezaryen, çoklu doğum( ikiz, üçüz gibi) ,bebeğin doğum ağırlığının yüksek olması,kollajen yapı bozukluğu,ciddi vücut ağırlığı kayıpları ve abdominal cerrahi yöntemler gibi farkli faktörler neden olabilmektedir.

Doğumdan sonra diastasis recti ile karın dışa -öne ve aşağı doğru çıkar ve doğum sonrası kalan bu karın görüntüsü anneyi kozmetik açıdan rahatsız eder. Sadece dış görünüş açısından değil karın ayrılması durumunda bağırsaklar iyi desteklenmediği için kronik kabızlık da gelişebilir, karın kası desteği iyi olmadığı için bel problemleri olabilir, iç karın kası pelvik tabanla beraber çalıştığı için zamanla pelvik tabanın fonksiyonlarını azaltıp idrar kaçırma sorunlarına yol açabilir ayrıca solunumda karın kası desteği olmadığı için solunum göğüs solunumu olarak kalır ki bu da yeterli gevşeme sağlamaz kalitesiz bir solunum oluşur.

Tedavide cerrahi dışı yöntemlerde detaylı bir değerlendirmeden sonra sizlere özel olarak fizyoterapist eşliğinde egzersiz programı planlanır.

Gerekli duyulursa kinezyo bantlama ile tedavi desteklenir.