Kadınlara yönelik çalışmalar;
Vajinismus, Ağrılı ilişki, Orgazm ve Boşalma sorunları, Cinsel isteksizlik, Cinsel tiksinti
“Ayrıca doğum ve anatomik yapı sorunlarına bağlı gelişen vajinal genişlemede, ameliyatla ya da lazer-biofeedback gibi ameliyat dışı teknikleri de kullanarak vajinal daraltma yapılmaktadır. Bu yapılan işlem boşalma ve orgazm sorunlarının çözümüne yardımcı olmaktadır. Genital estetik-labioplasti konusunda da hizmet vermektedir.”
Vajinismus, kadının fiziksel bir engeli olmadığı halde, ilk cinsel ilişkisini yaşayacağı sırada bilinçaltından gelen bir korkuyla birleşmeyi engellemesi ve bu deneyime izin ver(e)memesi durumudur. Çoğu zaman ilk geceye dair anlatılan cinsel ilişkinin ağrılı ve kanamalı olacağı, can yakıcı olmasına rağmen diş sıkmayı gerektirdiği, vajinanın dar penisin büyük olduğu, kızlık zarının çok kanamaya yol açacağı hatta bu nedenle hastaneye kaldırılma ihtimalinin olduğu söylemleri kadının kabusu olur. Kadının içinde büyüttüğü korku, birdenbire bedenini koruma güdüsüyle alarma geçer ve beden cinsel ilişkiye izin vermez. Her ilişki denemesi refleks haline gelmiş bu davranışla ve dolayısıyla başarısızlıkla sonuçlanır. Evlilik ilişkilerinde de bozulma başlar. Kızgınlık, öfke ve sinirlilik ilişkiye hakim olmaya başlar.
Psikolojik kökenli bir cinsel işlev bozukluğu olan vajinismus içsel kaygıların neden olduğu dışsal bir deneyimdir. Vajinismus aynı zamanda bir erteleme ve kaçınma durumudur.
Cinsel ilişkiye karşı olumsuz düşünceler taşıyan (hatta bazen taşıdığının farkında dahi olmayan) kadınlar ilk kez yaşayacağı cinsel deneyim sırasında korkar, paniğe kapılır ve dokunmayı bile acı veren bir unsur olarak algılar. Kadının içinde büyüttüğü korku, birdenbire bedenini koruma güdüsüyle alarma geçer ve beden cinsel ilişkiye izin vermez. Kadın bedenini istem dışı bir dürtüyle cinsel ilişkiye kapatır, partnerini iter, bacaklarını kasarak ilişkiyi imkânsız hale getirir. Vajinismus son tıbbî literatürde ağrılı içe girme bozukluğu olarak tanımlanır. En belirgin özelliği aşk kasları denilen pelvik taban kaslarının istemsiz ve denetimsiz kasılmasıdır.
Vajinismus tanı kriterleri;
Çoğu zaman ilk geceye dair anlatılan abartılı veya gerçekle ilgisi olmayan öyküler de bazı kadınların cinsel ilişkiye dair olumsuz duygular geliştirmesine ve kendini korumaya almasına neden olur. İlk cinsel ilişkinin ağrılı ve kanamalı olacağı, can yakıcı olmasına rağmen diş sıkmayı gerektirdiği, vajinanın dar penisin büyük olduğu, kızlık zarının çok kanamaya yol açacağı hatta bu nedenle hastaneye kaldırılma ihtimali olduğu söylemleri kadının kabusu olur. Cinsel ilişki başlarken adeta bir kaos panik yaşayarak, içinde oluşturduğu kehaneti gerçekleştirir.
Vajinismus çoğunlukla zihindeki imgesel ve bedendeki gerçek vajinaya ve burada yer alan kas grubu hafızasına koşullanmış refleks tepki sonucu ortaya çıkar. Kadın, eşi ile yaşadığı ilişki sonucunda ağrı duyacağına dair taşıdığı korkuya karşı refleks olarak istemsiz bir şekilde bedenini korumak için seksi reddeder. Bu davranış da zihinsel ve bedensel olarak hafızaya alınır. Belleğe yerleşen bu seksi istemsiz reddetme davranışı nedeniyle ne kadar denenirse denensin cinsel ilişki mümkün olmaz. Bu durum vajinaya giren penisi, parmağı ya da herhangi bir nesneyi de koşullanmış (otomatik) olarak reddetme tepkisine yol açar. Kadın bunlar hakkında bilinç düzeyinde herhangi bir şey düşünmez, bedeni bilinçaltı olarak tepki verir.
Vajinismus aslında kendini fiziksel acıdan korumaya yönelik bir çeşit savunma mekanizmasıdır.
Kadın, bedeninin doğası ile barışmalı, bedenini sevmeli, cinsel haz almaya kendini layık bulmalıdır. Cinsel tatmin yaşamayı bedeni ve ruhu için bir hediye olarak kabul etmeli ve bu mutluluğu paylaşabilmelidir. Kadının aşk kasları rahatlamış ve gevşemiş bir şekilde sevişmesi ve ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif edilen sanal sevişme sanatında seks yapmalı ve sekste gevşeyip rahatlayabilmelidir.
VAJİNİSMUS KADER DEĞİLDİR. TEDAVİSİ OLAN BİR CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞUDUR.Mutlu bir birliktelik için en önemli konu her iki tarafı da mutlu kılan ve her yönden tatmin eden bir cinsel ilişkinin varlığıdır. Mutluluk veren bir sevişme, eşleri daha huzurlu, daha mutlu ve çevrelerine karşı daha sevecen yaparken, birbirlerine daha çok bağlar, yakınlaştırır ve onları bütünleştirir.
Orgazm Nedir?
Partneri çıplak olarak görme, tatma, dokunma, partnerin sesini işitme, koku gibi seksüel uyarı veya düşüncelerle başlayıp beyin ve vücudun ortak hareket etmesi sonucu meninin erkeğin cinsel organından fışkırmasıyla cinsel zevkin doruğa ulaşmasına ve bu sırada yaşanan tarifsiz hisse “orgazm” denir. Bir başka deyişle; orgazm çeşitli cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ve bu uyaranların etkisiyle kişide hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan cinsel yanıtın son aşamasındaki hoş bir histir. Orgazm vücudun normal bir fonksiyonu olup, öğrenilebilir istemli bir reflekstir.
Orgazmın İşlevi
Orgazm beden ve ruhun, kendi kendini tatmin yoluyla ya da cinsel ilişkiyle haz almasını sağlar. Ancak orgazm ilişkinin amacı değildir ve olmamalıdır.
Orgazmın Faydaları
Bedensel ve ruhsal olarak bir rahatlama sağlamasının yanı sıra orgazm sayesinde kadınlar daha kolay hamile kalırlar.
Orgazmın Fazları
Masters ve Johnson adlı biliminsanları yaptıkları çalışmalarda orgazmı dört fazda ele almışlardır:
Orgazm Sorunları ve Bozukluklarının Tipleri
Orgazm Sorunları ve Bozukluklarının Nedenleri
Orgazm Sorunları ve Bozukluklarının Tedavisi
Tedavinin amacı, orgazmı cinselliğin en önemli sonucu olmaktan çıkarıp, ön sevişme, uyarılma, cinsel tecrübe, zevk ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerini daha yakından tanıma gibi diğer önemli konuları da kavratabilmek olmalıdır. Bunun için terapi veya cinsel danışmanlık hizmeti alınmalıdır.
Kadının üstte olduğu cinsel pozisyonlar denenmelidir. Kadın gelmeye başlayınca, erkek mümkün olduğunca hareketsiz kalmalı ve sert hareket etmemelidir. Meme uçları, kulak arkaları, bacakların iç yüzleri gibi erojen bölgeler uzun süre uyarılmalıdır. Cinsel istek, uyarılma, orgazm ve doyum döngüsünde ayrıntılar ne olursa olsun önemli olan klitoris uyarısının uygun şekilde, yaygın, ritmik, kesintisiz ve yeterli süre yapılmasıdır.
Ayrıca “vakum cihazı” adı verilen cihazlar, belli bir protokol ve belli bir süreyle klitorise uygulandığında orgazm olmayı kolaylaştırmaktadır.
Orgazm Hakkında Bilinmeyenler
Cinsel hayatın çekici olmasında arzu, istek ve zevk almak kadar acı duygusunun da yeri vardır. Cinsel etkinliğin şekline göre ve kişiden kişiye değişebilen acı duygusunun talep edilmesi de oldukça doğaldır. Çünkü acı duyma ile cinsel zevk arasında çok yakın bir ilişki ve benzerlik vardır. Hatta acı veren birtakım sevişme hareketleri zevkin doruklarındayken bile hazzı arttırabilir. Cinsel coşkuyla kendilerini kaybetmiş çiftlerde, bir an, büyük acı çekmekte olan kişilerin yüz ifadesi görülebilir. Bu ifade acı nedeniyle değil yoğun haz duygusundan kaynaklanır.
Bilgisizlik ya da yetersiz cinsel eğitim nedeniyle “öğretilen” acılar, sıklıkla cinsel birleşmeye karşı bir "acı duyma korkusu" refleksine neden olur. Kişi zamanla cinsel birleşmelerden bir zevk alamaz ve yalnızca acı duyar bir duruma gelir. Nedeni de bu acı duyma korkusudur. Fakat bu durum gerçek hastalık nedeniyle meydana gelen acılardan ayırt edilmelidir.
Cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında acı duyulmasına "disparoni" denir. Her iki cinste de görülebilir. Aktif cinsel hayatı olan insanların büyük bir bölümü hayatlarının herhangi bir döneminde ilişki sırasında ağrı duyabilirler. Ama disparoni daha çok kadınlarda görülür. Kadınlar ağrıyı, "genital bölgede basınç", "yırtılma" veya "yanma hissi" olarak tarif ederler. Bu sorun çiftler arasında hayal kırıklığı yaratır, cinsel isteksizliğe ve özgüven azalmasına yol açabilir. Bu ağrı duyma hissi tekrar eder ve her geçen gün artarak devam ederse profesyonel yardım alınmalıdır.
Disparonisi olan kadınlar sıklıkla vajina, klitoris, iç ve dış dudaklarında ağrı duyabilirler. Bazı kadınlar ise vajina girişinde yüzeysel bir acı duymakla birlikte, penisin ileri girişlerinde daha derin acı duyabilirler. Genellikle bu acının verdiği korku ile ilişki sırasında, vajinal kasların, penisin içeri girmesine engel olacak kadar sıkı şekilde kasılmasıyla seyreden ve "seconder vajinismus" denen klinik tabloya maruz kalabilirler.
Disparoni Tipleri
Tıbbî ve seksüel hikâye, jinekolojik muayene, acının yeri, süresi ve ilişki sonrasında ne kadar sürdüğü, hissedilen acının genital organlara dokunmakla mı yoksa penis girişiyle mi olduğunu ayırt etmek disparoni tanısı koyabilmek için önemli kriterlerdir.
Disparoni çok basit bir anatomik problemden karmaşık psikososyal nedenlere kadar birçok etkene bağlı olarak gelişebilir. Disparoni, kronik pelvik ağrı yani müzmin kasık ağrısının özel bir formudur. Bu nedenle sadece üreme organı kaynaklı olabileceği gibi, sindirim sistemi hastalıkları, böbrek ve idrar yolları hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları gibi üreme organları dışındaki diğer bölgelerden de kaynaklanabilmektedir.
Disparoni Nedenleri
Tanı İçin Kullanılan Testler
Tedavi
Korunma Yolları
''6 yıllık evliyim. Gebelik ve doğum sürecinden sonra eşime karşı isteksizlik, ilgisizlik başladı. Son 1 yıldır görevmiş gibi ilişkiye giriyorum. Hiç isteğim kalmadı. Bu durum beni çok üzüyor. Eski günlerdeki gibi isteğimin olmasını çok arzuluyorum...'' diyor bir danışanımız.
Partnerler arasında yanlış anlamalara ve ciddi çatışmalara yol açan en önemli faktörlerden biri eşlerin cinsel istek düzeylerinin birbirlerinden belirgin olarak farklı olmasıdır. Doyurucu cinsel ilişki için öncelikle kişinin kendi içinde bir istek duyması ve bu isteğini bir partnere yöneltmesi gerekir. Fakat bu süreç içinde kişinin mizacı ve iç dünyasıyla ilgili psikolojik etkenler, bedensel durumla ilgili biyolojik etkenler, bizi kuşatan ve içinde yaşadığımız çevresel ve kültürel etkenler belirleyici rol oynar.
Cinsel isteksizlik sorununun tanımlanması bu konuyla ilgilenen uzmanlar arasında fikir ayrılıklarına yol açmıştır. Cinsel isteği tanımlarken, kişinin partneriyle ilgili düşünce ve hisleri, inançları, sosyal durumu, yaşı, mesleği, cinsellikle ilgili kültürel normları, özgüven derecesi, cinsellikle ilgili önceki deneyimlerin olumlu olması, uygun bir cinsel eşle olması, cinsellik dışındaki alanlarda da iyi bir ilişkinin olması, cinsel isteğin yoğunluğu ve sıklığı gibi birçok kriteri göz önüne almak gerekmektedir. Bu nedenle cinsel isteğin objektif kriterlerini belirlemek oldukça güçtür.
Cinsel istek nedir?
Cinsel istek, insanın ilgi duyduğu kişiyle bir olma, bütünleşme, beden aracılığıyla ruhsal tatmine ulaşma arzusudur. Potansiyel bir cinsel partnere yönelik dikkatin olması, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi duyma, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında olma cinsel istek işaretleridir. Bir partnerle cinsel ilişkiye girmeyi istemek cinselliğin azalmasına ilişkin hayal kırıklığını da kapsamaktadır. Görme, koklama, işitme, dokunma, tatma duyuları, düşünce ve duygular cinsel isteği tetikler, besler.
Cinsel isteksizlik nedir?
Azalmış cinsel istek, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumudur. Halk arasında "frijidite" ya da "cinsel soğukluk" olarak da adlandırılmaktadır.
Cinsel isteksizliğin tipleri nelerdir?
Cinsel isteksizlik ne sıklıkla görülür?
Cinsel isteksizlik, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Cinsel isteksizlik kadınların ortalama %33'ünde görülür. Kadının yaşı ilerledikçe cinsel isteksizlik oranı da artmaktadır.
Cinsel soğukluğun nedenleri nelerdir?
Fiziksel Faktörler
Psikolojik Faktörler
Cinsel isteksizlik nedenlerine baktığımızda sorunların erkek, kadın ve çevre kaynaklı olduğunu görebiliriz. Kadınların yaklaşık %1’i gerçekten fiziksel bir sorun yaşar. Geri kalan %99'luk kesimin sorunu tamamen psikolojiktir.
Cinsel isteksizlik tedavisi nasıldır?
Tedavi, cinsel isteksizliğe neden olan faktörlerin belirlenmesinden sonra başlar. Tedavi, eşler arasında bir uyum oluşturulmasını ve aralarındaki bozulan iletişimin yeniden düzenlenmesini amaçlar. Eğer eşlerden birinde belirgin düzeyde cinsel istek azlığı varsa istek düzeyini arttırmaya çalışmak gerekir. Bazen de eşlerden birinde aşırı isteklilik olur. Dengeyi sağlamak açısından bu istek ve talepleri azaltmak gerekebilir. Bu nedenle hastalar tedaviye "çift" olarak kabul edilmelidir. Herhangi bir organik hastalık saptanamamışsa isteksizliğin nedeni psikolojiktir. Bu durumda çiftlerin birlikte psikoterapi alması gerekmektedir. Psikoterapide aşağıdaki uygulamalar tek tek veya bir arada kullanılabilir.
Cinsel İsteksizlik Hakkında Bilinmeyenler
Cinsel yaşama sahip olmanın ayıp ve günah olduğunu öğreten bir toplumda yaşıyoruz. Evlenmemiş kızların bakire olmasının zorunlu olduğu aksi durumda çareyi kan dökmekte bulan bu toplumda; “Kadının görevi evlenmek, çocuk doğurmak ve anne olmaktır." denilirken, cinsel yaşama karşı ilgi göstermeyen genç kızlara iyi gözle, cinsellik konuşan kızlara ise kötü gözle bakılır. Fakat bu ruhsal baskının altında ne kadar çok insanımızın ezildiğini ise gözardı eder. Cinsel tiksinti bozukluğu, nedeni, toplumsal baskı olan bir cinsel işlev bozukluğudur.
Cinsel İlişkiden Tiksinme
Genellikle cinsel ilişkiden tümüyle uzak durma ve cinsel ilişkide bulunmaktan aşırı tiksinti duyma ile karakterize bir cinsel işlev bozukluğudur. Cinsel isteğin şiddetli bir derecede azaldığı hatta ortadan kalktığı, cinsel isteksizliğin daha ileri bir aşamasıdır.
Cinsel tiksinti bozukluğu olan insanlar cinsel aktivitelerden kaçınırlar. Hatta cinsellik konularının konuşulmasından bile rahatsız olurlar. Tahmin edileceği gibi evli olanlarda bu durum belirgin bir sıkıntıya ve çiftler arasındaki ilişkinin bozulmasına neden olur.
Cinsel tiksinti bozukluğunun nedenleri nelerdir?
Cinsel tiksinti bozukluğu olan kişilere cinsel yönden yaklaşıldığında iğrenme, korku, kaygı ya da utanç gibi duyguları ifade edebilecekleri gibi daha şiddetli durumlarda panik atağa varan durumlar yaşanabilir.
Tedavi
Cinsel tiksinti bozukluğunun tek tedavisi cinsel terapidir.